Soros Vakfı Kırgızistan’daki faaliyetlerini durduruyor
Kırgızistan’da 1993 yılından bu yana faaliyet gösteren Soros Kırgızistan Vakfı, ülkedeki çalışmalarını durdurma kararını vakfın internet sitesinden duyurdu.
Yapılan açıklamada, “Açık Toplum Vakıfları, uluslararası toplum tarafından finanse edilen yerel kuruluşların faaliyetlerine orantısız ve gereksiz kısıtlamalar getiren yeni bir yasanın kabul edilmesiyle bağlantılı olarak ulusal vakfı Soros Kırgızistan Vakfı’nın faaliyetlerini sona erdiriyor” denildi.
Vakıf, Soros Kırgızistan‘ın 30 yıllık çalışmaları boyunca, cumhuriyetteki çeşitli projeleri desteklemek için 115 milyon dolardan fazla para tahsis ettiğini, ‘hem hükümet hem de sivil toplumla birlikte çalışarak‘ eğitim ve halk sağlığı, yeni dijital teknolojilere erişim, ceza adaleti ve adli yardım reformu ve diğer birçok alandaki girişimleri desteklemeyi amaçladığını öne sürdü.
Vakıf tarafından yapılan açıklamada, yabancı fonlarla desteklenen ve kar amacı gütmeyen yerel bir kuruluş olduğu için otomatik olarak yeni yasanın kapsamına girdiğine dikkat çekerek “Buna ek olarak, siyasi faaliyet kavramının son derece muğlak içeriği, hem fon hem de ortakları için olumsuz sonuçlara veya öngörülemeyen risklere yol açmaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan açıklama
Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı İdaresi‘nden üst düzey bir yetkili, Soros-Kırgızistan Vakfı’nın kapatılmasıyla ilgili haberleri yorumladı.
Soros Kırgızistan Vakfı faaliyetleirne son verme gerekçesi olarak, fonun yurtdışından fon alması ve bu nedenle ‘yasal kısıtlamalara’ tabi olması nedeniyle kar amacı gütmeyen kuruluşlara ilişkin yeni yasanın kabul edilmesi olarak göstermişti.
Başkanlık idaresinden bir temsilcinin yaptığı açıklamada ise, personelin ve birçok aktivistin vakfın kapatılacağından uzun süredir haberdar olduğunu belirttiği açıklamasında, “Bu nedenle, kapatma kararının gerekçesinde kısa süre önce kabul edilen STK’lar yasasındaki değişikliklere atıfta bulunulması cumhurbaşkanlığı yönetiminde şaşkınlıkla karşılandı” dedi.
Yapılan açıklamada, George Soros’un ailesi ve çevresinin son yıllarda ‘çalışma yaklaşımlarını gözden geçirdiği ve faaliyetlerinin birçok ülkeden taşındığı‘ bilgisine yer verildi.
‘Biz ikinci sınıf bir ülke değiliz’
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov kar amacı gütmeyen kuruluşlar hakkındaki yasayı 2 Nisan’da imzaladığını duyurmuştu.
Caparov konuya ilişkin açıkalmasında şu ifadelere yer vermişti:
STK’lar bağışçıları kandırıyor’
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, STK’ların yanlış bilgiler yayarak “zulüm göreceğiz, yabancı bir devletin ajanları olarak gözaltına alınacağız” diyeyerek bağışçılarını kandırdığını ifade etmiş ve kendisinden bu yüzden bu yasayı imzalamamasını istediklerini dile getirmişti.
Caparov hiçbir kovuşturma yapılmayacağını garanti ettiğini belirterek şu cümleleri kaydetmişti:
Caparov o dönem yaptığı açıklamasında, STK’ların bağışçıları yuvarlak masa toplantıları düzenleyerek eğitim ve proje uygulaması için para harcadıklarını söyleyerek kandırdıklarını ancak bu parayı kişisel amaçları için kullandıklarını vurgulamıştı.
Caparov konuşmasını şu cümlelerle sürdürmüştü:
‘Neden siz yapabiliyorsunuz da biz yapamıyoruz?’
Mart ayında Kırgız Cumhuriyeti’nin yasama organı tarafından nihayet kar amacı gütmeyen kuruluşlara ilişkin yasa tasarısı kabul edilmişti. Kabul edilen yasada, ‘yabancı bir temsilcinin faaliyetlerini yerine getiren STK‘ kavramını ortaya koyulmuştu.
Söz konusu yasaya ilişkin ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov‘a bir mektup göndererek STK yasasında yapılan değişikliklerle ilgili ‘endişelerini’ dile getirmişti.
Caparov ise cevaben yazdığı mektupta, söz konusu bu endişelerin ‘Kırgızistan’ın içişlerine müdahale niteliği taşıdığını’ vurgulamıştı.
Caparov ayrıca kar amacı gütmeyen kuruluşlarla ilgili yasa tasarısının amacının bu tür kuruluşların faaliyetlerini netleştirmek ve düzene sokmak olduğunu vurgulamış ve aynı zamanda söz konusu yasanın 1938 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kabul edilen mevcut Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası (FARA) konseptine yakın olduğunu ifade ederek, “FARA yasası sadece medya için değil, aynı zamanda diğer tüzel kişiler ve bireyler için de yabancı ajan statüsü sağlamaktadır. İhlaller – kaydın geciktirilmesi ya da reddedilmesi – sadece idari değil aynı zamanda cezai yaptırımlarla da doludur. Burada şu soru ortaya çıkıyor: Neden siz yapabiliyorsunuz da biz yapamıyoruz?” cümlelerini kaydetmişti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) da daha önce yaptığı açıklamada, bu yeni yasanın ‘Kırgızistan’daki sivil toplum, insan hakları savunucuları ve medya üzerinde son derece olumsuz bir etkisi olabileceği’ konusunda fikir beyan etmişti.