Konyaaltı sahilinde Akdeniz foku sürprizi
DÜNYADAKİ nüfusu yaklaşık 750, Türkiye’de ise 100- 110 birey olduğu düşünülen Akdeniz fokundan 2 birey, önceki gün Konyaaltı sahilinde kıyıya çok yakın noktada görüldü.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) en kritik düzeyde jenerasyonu tehlike altındaki cinsler ortasında bulunan Akdeniz foklarının en kıymetli ömür alanlarından biri Antalya kıyılarında, 2 birey de evvelki gün Konyaaltı kıyısında kıyıya 5-10 metre yakınlıkta görüntülendi. Akdeniz foklarını görüntüleyen Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Faik Ardahan, her gün sabah gün doğumunda kıyıya gittiğini belirterek, “Yine sabah erken sahile gitmiştim. Gün doğumunun yaklaşık yarım saat sonrası 08.00’e doğru 2 Akdeniz foku dikkatimi çekti. Ben de şaşırdım onları gördüğümde. Yaklaşık yarım saat sahilin 5-10 metre açığında dans eder gibi görüntüler verdiler. Tabi insanlar da vardı ve keyifle izledik sonra da kaybolup gittiler” dedi.
DÜNYADADAKİ NÜFUS 750 BİREY 33 yıldır Türkiye kıyılarında kuşağı tehlike altındaki Akdeniz fokunu, ömür alanlarıyla birlikte korumak için uğraş veren Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD-AFAG) uzmanlarının bilgilerine nazaran, tıbbın dünyadaki nüfusu yaklaşık 750 birey. Türkiye’de de 100-110 Akdeniz foku olduğu düşünülüyor. 4 ana ülkede; Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan, Doğu Atlantik’te ise Portekiz Madeira Adası ve Moritanya yaşam alanları. Karadeniz’de büsbütün yok olan çeşidin Türkiye’deki yaşam alanları ise Akdeniz ve Ege kıyıları.EN BÜYÜK SORUN BETONLAŞMAUzmanlara göre, Türkiye’de doğal ömür alanlarının en değerli yok olma nedenleri ise betonlaşma ve insan baskısı altına girmesi. Her yere stabilize ve asfalt yol imali, yazlık, kooperatif meskenler ve betonlaşmaya yol açıyor. Bu durum yalnızca Akdeniz foklarını değil el değmemiş kıyıdaki öbür canlı cinsleri, yırtıcı kuşlar, orfoz, deniz çayırları, caretta carettaları olumsuz etkiliyor.Akdeniz foklarının yok olmasının 5 nedeni de şöyle sıralandı:
“Yüzde 80 olarak kıyıların betonlaşması ve insan baskısı. Yüzde 20; diğer faktörlerde uzmanlık konusu olmamasına rağmen bazı doğa korumacılar tarafından deniz içindeki mağaralara verilen rahatsızlıklar, kasıtlı olarak veya balıkçı ağlarına takılarak öldürülmeleri, deniz trafiğinin artması, deniz kirliliği.”